Osmanlı Beyliğinin İlk Teşkilâtı


Osmanlı Beyliğinin İlk Teşkilâtı
İlk Osmanlı Akçesi

 
Bursa ile İznik'in zapt edilmeleri Osmanlı beylik başarılarının önemlilerinden olup bir dönüm noktası teşkil eder; hudutları genişlemekte olan bu küçük beylik esaslı bir kurul vücuda getirmek istediğinden artık yavaş yavaş aşiret usul ve kaidelerinden ayrılarak bir devlet mahiyetini almak yolunu tutmuş bünyesine göre idarî, adlî, askerî teşkilât yaparak  zaruretini hissetmişti. Bunun için ulema sınıfından gelmiş olan vezir Alâeddin Paşa ile Bursa kadısı Çandarlı Kara Halil Efendi faaliyete geçmişlerdir.

 
İlk defa olarak Orhan Bey’in cülusunun üçüncü senesine tesadüf eden 727 H./1327 M. de hükümdarlık alâmetinden olarak Bursa'da akçe yani gümüş sikke kestirilmiştir. Bu sikkesinin bir tarafında kelime-i şahadet ile ilk Müslüman halifeleri olan  Hz. Ebu Bekir, Hz.  Ömer, Hz.  Osman ve Hz. Ali'nin isimleri ve diğer tarafında Orhan bin Osman ve basıldığı yeri gösteren Bursa ismi ve daha altında da siyakat rakamı ile üç adedi ve kenarlarında da paranın basılmış olan 727 senesi ve bir de Osmanlıların mensup oldukları Kayı boyu damgası vardır.

 
Divan Ve İlk Vezirler

Küçük Osmanlı beyliği ilk devlet teşkilâtında Anadolu Selçukîleri ile İlhanîleri örnek yaparak bir hükümet makinesi kurmuştur. Bunun esası beylik merkezindeki Divandı. Bu divana devlet reisi olan hükümdar riyaset ettiği gibi icabında hükümet reisi olan vezir de riyaset ederdi.

 
Elimizdeki mahdut kaynaklara göre ilk Osmanlı veziri, Hacı Kemaleddin oğlu Alâeddin Paşa'dır. Ulema sınıfından olan Alâeddin Paşa'dan sonra vezir olanlar epey zaman hep ilmiye sınıfından o mevkie gelmişlerdir; yani Osmanlı divanı reisliği on dördüncü asrın sonlarına kadar ulemadan olanlara verilmiş, böylece İlhanileri takliden askerî sınıf haricinden tayin olunmuştur. Fakat bunlar daha sonraları görüldüğü üzere askerî işlere karışmazlardı; askerî işler subaşı ve daha sonraki tâbirle beylerbeğiler tarafından görülürdü.


Osmanlı divanında vezirlerle askerî sınıfına mensup beylerin giyecekleri elbise ve başlarına saracakları sarığın şekli tespit olunmuş ve bu suretle hükümet erkânı ve askerî sınıf ile halk, kıyafet cihetiyle birbirlerinden ayrılmışlardır.

Divan, bütün memleket işlerinde birinci derecede ileri yüksek merci idi; hükümler hep buradan verilirdi. Çandarlı Kara Halil'in vezirliğine kadar askerî işler buradan ayrı idi. Askerî muamelât subaşı ve beylerbeyiler tarafından padişaha arz edilip müsaadesi alınmak suretiyle tedvir olunurdu.  I. Murad zamanında vezir Halil Hayreddin Paşa'dan itibaren bu askerî işler de vezirlere verildi; çünkü Halil Hayreddin Paşa aynı zamanda ordu kumandanlığını da ele alarak bu cihetten de mühim başarılar göstermişti.

 
Şehir Ve Kaza İdareleri

Osman Gazi zamanından itibaren elde edilen yerler oraları zapt etmiş olan beylere verilmiş ve daha sonra buraları sancak itibariyle muharebede asker başbuğu olanlara tevcih edilmişti. Yine bu sancak ve daha küçük mıntıkayı havi kazaların askerî kısımlardan hariç idarî, adlî muameleler kadı denilen hâkimlere bırakılmıştı. Bu ilk devirde en yüksek ilmiye makamı Bursa kadılığı olup bütün kadıların tayin ve azilleri Bursa kadılığına aitti; bu usul I. Murad zamanında kazasker makamının ihdasına kadar böyle devam etti; sonra kadılar için en yüksek merci kazaskerlik oldu.

Yorumlar