OSMANLILARIN BALKAN YARIM ADASINDAKİ FÜTUHATI


Rumeli'ye Geçiş
Rumeli'ye Geçiş

Bir kısım Osmanlı kuvvetleri daha evvelden, yani 1321’de Mudanya'yı aldıktan sonra çapul maksadıyla Marmara'dan Doğu Trakya sahiline geçerek oralarda on sekiz ay kadar dolaşarak tekrar Anadolu tarafına dönmüşlerdi; bu ilk geçiş dolaştıkları mıntıka hakkında bir fikir vermiş ve bu Türk cevelânı imparator ikinci Andronikos'u epey telâşa düşürmüştü. Bundan sonraki geçişlerde ise Bizans'taki taç ve taht kavgalarından istifade edilmiştir. Nitekim, II. Andronikos torunu olan genç Andronikos'la arasındaki saltanat mücadelesinde bunlardan evvelkisi de Orhan Gazi'den yardım istemiş ve Orhan'ın 1327'de göndermiş olduğu kuvvet Çorlu ve Silivri’de  mağlup olarak İstanbul'a kaçmışlar ve imparator bunları Anadolu'ya, naklettirmişti.

Vesayet dolayısıyla Kantakuzen imparatorluk tacı giymiş ve işe başlamıştı; fakat az sonra saray entrikaları neticesinde aleyhine tertip edilen hareketlerden müteessir olan Kantakuzen Dimetofca'ya gidip orada imparatorluğunu ilan ederek Aydınoğlu Umur Bey'in yardımıyla üç seneden ziyade rakipleriyle mücadele edebilmişti; fakat 1344'de Umur Bey'in son yardımından sonra Aydınoğlu’nun tavsiyesiyle Kantakuzen Osmanoğlu Orhan Bey'e başvurmuştu. Halbuki Orhan Gazi'ye, Kantan'den evvel ve onun aleyhine olarak asıl imparator Yuannis'in validesi Anna da müracaat etmişti; fakat Orhan Bey Kantakuzen tarafını tutmayı tercih ederek 1345'de ona altı bin kişi ile yardım etmiş ve bu sayede Kantakuzen Edirne ile Karadeniz sahillerini kendisine bağlayabilmişti; bundan başka Orhan, Kantakuzen'in kızı Teodora ile evlenmiş ve 1349'da kayınpederine yirmi bin kişilik bir yardımcı kuvvet daha göndermek suretiyle Selânikli almak isteyen Sırp kralının buradaki faaliyetine son vererek Selanik’i kurtarmıştı.

 
V. Yuannis ‘e gasıp imparator arasındaki mücadele sürüp gittiğinden Kantakuzen'e yardımcı olan Osmanlı küvetleri de Rumeli'de faaliyetlerine devam etmişlerdir.

Kantakuzen asıl imparator ve onun validesi Anna do Savu a ile uğraşırken bu vaziyetten istifade etmek isteyen Bulgar ve Sırplarla da uğraşmak tehlikesine mâruz kalmasıyla Orhan Bey'den istediği yardım mukabilinde üs olarak Osmanlılara Gelibolu yarımadasındaki Çimpe (Tzympe)'yi vermeği vadetti. Filhakika Orhan'ın oğlu Süleyman Paşa kumandasıyla Rumeli'ye geçirilen yirmi bin kişilik Türk kuvveti sayesinde Kantakuzen muhasara altında bulunan Edirne ile burada muhasara edilmiş olan oğlu Mateos'u kurtardı.


Kantakuzen'e bu yardımdan geri dönen Süleyman Paşa, Osmanlılara terk edilmiş olan Çimpe veya Çimpi kalesine bir miktar kuvvet bırakmıştı. Bundan bir müddet sonra da Gelibolu şehir ve limanı Süleyman Paşa tarafından alınmak suretiyle Rumeli'de yerleşmek için bir köprü başı elde edilmişti, işgal edilen yerlerin halkına dokunulmayarak iyi muamele edildi; bununla beraber Anadolu tarafından buralara göçmen naklolundu; bu yerleşme daha sonraki senelerde Bizans'ın deniz cihetinden mümkün mertebe Avrupa ile muvasalasını kesmeğe ve Rumeli'yi istilâya doğru atılmış ilk adımdı. Süleyman Paşa Gelibolu'da kendisine bir saray yaptırarak burasını karargâh ittihaz etmişti. Süleyman Paşa ile beraber Trakya istilâsına çalışan kumandanlar arasında Lala Şahin Paşa ile Karesi beyliğinden Osmanlı hizmetine geçmiş olan Hacı îlbeyi, Evrenuz, Gazi Fazıl ve Yakup Ece gibi beyler de vardı.

 
Osmanlı Türklerinin Gelibolu'da yerleşmeleri Avrupa'nın dikkatini çektiyse de Balkan devletlerinin birbirleriyle uğraşmaları Türkleri o cihetten tehlikeli duruma sokacak mahiyette olmadığından süratle ilerleyip Balkan yarımadasına yayılmak tasavvuru esas program icabı idi. Bunun için Sırp, Bulgar ve Macarların ve Bizans'la Venediklilerin müttefikan müdahale etmeleri ihtimali göz önüne alınarak derhal yerleşme siyasetinin tatbikine başlandı. Bunun neticesinde Süleyman Paşa kuvvetleri Bolayır, Tekirdağ'ına kadar olan Marmara sahillerini istilâ ettiler; buraları Türkleştirmek için Anadolu'daki Osmanlı arazisinden (Yani Karesi taraflarından) bir kısım Yörükleri nakledip yerleştirdiler ve buna mukabil elde edilen yerlerin askerî sınıftan olan Rumların  isyan çıkarmaları ihtimaline binaen Anadolu’ya Karesi, i Balıkesir ve havalisine geçirdiler.

Yorumlar